Gelinini İftirayla Akıl Hastanesine Gönderen Kaynana

Avukatların getirdiği kağıtta benim aklı yerinde olmayan, kendi başına karar veremeyen bir kadın olduğum yazılıyordu.

Anlaştıkları bir doktora gidip benim için deli raporu çıkarmışlardı. Bu rapor sayesinde üstüme olan evi de kolaylıkla alabileceklerdi.


O satırları okumak başımdan kaynar sular dökülmüş gibi hissetmeme sebep olmuştu. İnanamıyordum. Her şeyi düşünürdüm de bunu yapacakları hiç gelmezdi aklıma.


Rapor kendimi kesici aletlerle defalarca yaraladığım, evi yakmaya çalıştığım, kapıları üstüme kapatıp kilitlediğim, gece yarıları avaz avaz bağırdığım tarzında beyanlarla doluydu.

Bir çok kişinin görgü tanıklığını da ayarladıklarından akıl ve ruh hastanesine en azından bir süre için gitmem kesin gibi görünüyordu.


Gözyaşları içinde sözde tedavi için hastaneye yattığım vakitlerde üstüme olan evi de, düğünden gelen bütün altınlarımı da üstlerine almışlardı.


Akıl hastanesindekiler kısa süre sonra bir sorunum olmadığını görüp taburcu işlerimi başlatmışlardı.
Döndüğüm de eşimin yeni eşiyle çocuk beklediklerini öğrendim. İnsanların bazen ne kadar zalim olduklarını böylece görmüştüm. Onları Allah’a edip hayatımı annemin ve babamın yanında geçirmek için yola çıktım.