Sekreteriyle Karısını Aldatan İş Adamının İbretlik Hali

Bu kadın Hamdi’den yabancı biriyle ortaklık yapmasını istedi. Bir müddet sonra bu şirkete ihtiyacı kalmadığını ve ortaklıktan ayrılması gerektiğini söyledi. Adam yabancı ortağına bu ortaklığı bitirdiğini ve birkaç gün içerisinde ona hissesini vereceğini söyledi.

Aylar geçti. Hamdi yabancı ortağının parasını ödemedi. Yabancı ortak Hamdi’ye gelerek ödemeyi yapmasını söyledi ve ona şu hadisleri hatırlattı “Ödeme gücü bulunan kimsenin borcunu geciktirmesi zulümdür. Kim bir Müslümanın hakkını yemini ile ele geçirirse artık onun için cehennem vacip olmuştur. Allah ona cenneti de mutlaka haram kılmıştır.”


Hamdi bu sözleri ve adamın mahkeme tehdidini de umursamadı. Hamdi’nin karısı ona bu sorunu çözebileceğini söyledi. Kadın sadece kendi lehine olacak bir plan düşündü. Bazı hisselerin kendisine devredilmesi ile ilgili eşine birkaç imza attırdı.


Nihayetinde Hamdi’nin maddi durumu gittikçe kötüleşmeye başladı. Bir gece kadın feci şekilde fenalaştı. Kocası hemen birkaç doktor çağırdı. Kadın onun endişesine ve özellikle yaptığı dualara şahit olunca ona olan sevgisi arttı. Adamın aleyhinde yaptıkları için vicdanı sızladı ve pişman oldu. Tüm hatalarını telafi etmeye karar verdi.
Günler sonra kadın iyileşti. Hamdi evden çıkmadan ağlayarak onun yanına geldi ve ona aleyhinde imzalattığı evrakları verdi. Kötü niyetli arkadaşının planından bahsetti. Onu affetmesini ve kendisinden boşanarak önceki eşine ve iki çocuğuna dönmesini istedi.


Hamdi duyduklarına inanamadı. Enine boyuna düşündükten sonra kadının dediklerini yaparak eski eşinden özür dileyip, ondan af diledi ve en büyük hatasının bütün işlerini kendisine kolaylaştıran ve kendisini batırmak isteyen kötü niyetli arkadaşından kurtaran rabbinde uzaklaşmak olduğunu anladı.

“Allah’a itaatsizlikten sakının, herkes yarın için ne hazırladığına baksın. Allah’a itaatsizlikten sakının, şüphesiz ki Allah yapıp ettiklerinizden haberdardır. Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da onlara kendisini unutturduğu kimseler gibi olmayın.”

-